19 yüzyılın ortasından itibaren Osmanlı Devletinin yıkılışı son döneme girdikten sonra, Avrupa ülkelerinin Bosnaya karşı ilgisi iyice artmıştır. Bosna Hersek’in siyasi ve ekonomi durumunu öğrenmek için casusları gönderen Avusturya en büyük ilgi göstermiştir. Doğu krizi yaşanırken Bosnayı almak için Avusturya-Macaristan Rusyadan gizlice izin almıştır. 1878 yılının başlangıcında Osmanlı Devletinin Bosnayı Avusturya-Macaristan Devletine teslim etmesi ihtimalı ile ilgili haberler Bosnaya gelir.
Saraybosnada ve Bosna Hersekteki diğer şehirlerde büyük isyanlara sebep olan Avusturya-Macaristan Devletine teslim edilmesi ile ilgili haber, Berlin kongresi daha bitmeden önce Bosnaya gelmiştir. Avusturya-Macaristan ordusuna karşı silahlı direniş için hazırlıkları başlatan, 5 Temmuz Saraybosnada Milli Heyeti kurulmuştur.
27 Temmuz vali ve Osmanlı idaresinin memurları halk tarafından kovulduktan sonra, direniş düzenlenmesi ile ilgilenecek Halk hükümeti kurulmuştur. 17-70 yaşlar arasında tüm yetişkin müslümanlar orduya katılmak zorunda kalmıştır. Ordu için para ve gereçlerin toplamaları ilan edilmiştir. Başkomutan olarak Smail bey Taslicak seçilmiştir. Temmuzun sonunda Avusturya-Macaristan birlikleri Bosnaya gelir.
Fazla büyük bir direnişi beklemedikleri için işgalın sadece iki çete ve orkestra ile bir yürüyüş olacağını düşünüyorlardı. Avusturya-Macaristan kuvvetlerinin toplam sayısında 82000 asker vardı. Baron Yosip Filipoviç işgal kuvvetlerinin başkomutanıydı. Kuvvetlerinin en büyük kısmıyla ülkenin içine ulaşmak ve Saraybosna, Tuzla, Banya Luka, Mostar gibi büyük şehirleri almak amacı vardı. Avusturya-Macaristan ordusu üç kolona sınıflandırılmış. Una ve Sava nehirlerini geçtikten sonra Maglay şehrine kadar hiçbir kolon ciddi bir direniş ile karşılaşmamıştır. Maglay yakınlarında öncüsü yenildikten sonra Avusturya-Macaristan kuvvetleri şehirleri birer birer almaya başlar. Bunu kısmen başardılar fakat Tuzla yakınlarında Plyevlya müftüsü olan Şemsekadiç’in emrindeki ordunun şiddetli bir direnişi ile karşılaşmış ve ciddi kayıplar verdikten sonra Avusturya-Macaristan ordusu Graçanitsa şehrine çekilmek zorunda kalmıştır.
Savunma kuvvetleri 620 şehidi verdikten sonra Avusturya-Macaristan kuvvetleri Yaytse şehrini almışlar ve daha sonra savaş olmadan Vitez ve Travnik şehirlerine girmişlerdir. Resmi bilgilere göre Yaytse savaşında Avusturya-Macaristan ordusunun tarafında 22 ölü ve 174 yaralı subay ve asker vardı. Ana kolonun öncüsü yedinci tümen ile birleştikten sonra birleşmiş Avusturya-Macaristan ordusu 14 Ağustos iki kolonda Saraybosnaya doğru ilerlemeye devam eder. Birinci kolon kısa süre içinde alınan Busovaça şehri üzerinden gidiyordu. İkinci kolon ise Muhammed efendi Haciyamakoviç’in iki gün sürecek güçlü direniş ile beklediği Kakany şehri üzerinden gidiyordu. Fakat Muhammed efendi Haciyamakoviç yenildikten sonra Visoko şehrine çekilmek zorunda kalmıştır.
17 Ağustos Visoko da elden gider ve Haciyamakoviç kalan çeteleriyle Saraybosnaya çekilir. Orada şehri korumak için büyük sayıda tanınmış kişiler ve arasında kadınlar bulunan 5000 gönüllü asker ordusuna katılır. Çevredeki tepelerde ve şehırdeki bazı binalarda topları yerleştirerek savunma kuvvetleri son nefese kadar savunmaya karar vermişlerdir. Avusturya-Macaristan kuvvetlerinin Saraybosnaya düzenlediği saldırı 19 Ağustos sabah başlamıştır.
General Filipoviç kuvvetlerinin önemli kısmını Saraybosna etrafında bulunan tepeler üzerinden manevraya yönlendirirken, 14000 askerden oluşan kuvvetlerinin en önemli kısmını İlica’dan şehrin merkezine doğru yönlendirmiştir. Saraybosna savaşı 6 saat sürmüştür. Kanat birlikleri kısa süre içinde savunma kuvvetlerini çevredeki tepelerden her ev ve sokak için şiddetli çatışmaların sürdürüldüğü şehrin merkezine itmişlerdir. Çatışmalara kadınlar ve çocuklar da katılıyorlardı. Öğleden sonra savunma kuvvetleri Romaniya dağına doğru çekilmek zorunda kalmışlardır.
Resmi bilgilere göre Saraybosna savaşında Avusturya-Macaristan ordusunun tarafında 370 ölü ve yaralı asker varken Saraybosna kuvvetlerinin tarafında 350 ölü ve 1500 yaralı asker vardı. Şehir alındıktan sonra halk arasında çok sevilmiş Muhammed efendi Haciyamakoviç ile birlikte 9 Saraybosnalı askeri mahkum eden savaş mahkemesi kurulmuştur. Fakat Saraybosnanın düşmesi kesin Bosna Hersek’in düşmesi değildi.
Krayina bölgesinde ve bati Bosnada Boşnakların hazırlıkları Avusturya-Macaristan’ın genel kurmayına ilave kuvvetleri seferber ettirmiştir. Dolaysıyla Eylülün ortasında Posavina bölgesinde büyük Avusturya-Macaristan kuvvetleri yerleşmiştir. Şemsekadiçe karşı iki korpus taarruze geçmiş ve böylece 22 Eylül Tuzla da düşer. Güçlü düşmanın karşısında Şemsekadiç’in ordusu yeni direniş düzenlemek için Srebrenitsa ve Zvornik şehirlerine çekilmek zorunda kalmıştır. Fakat oradaki halktan destek alamadığı için Yeni Pazar Sancağına çekilmiştir. Hersek bölgesinde de şiddetli direniş Konjits şehrinin ve Hersek bölgesinin düşmanın eline düştüğü tarih olan 5 Ekime kadar sürmüştür. Kljuç ve Bihaç şehirlerinde yapılan en kanlı çatışmalar ile bilinen Krayina bölgesi işgala en uzun direniş sağlamıştır.
7 Eylül Avusturya-Macaristan ordusu Bihaç şehri almak için operasyona başlamıştır. Fakat Huseyin efendi Karabegoviç emrindeki savunma kuvvetleri Jegar yakınlarında 98 ölü, 406 yaralı ve 35 kayıp askerlerden oluşan kayıplara uğratarak Avusturya-Macaristan ordusunu yenmişlerdir. 19 Eylül yeni destek aldıktan sonra Avusturya-Macaristan kuvvetleri Bihaç şehrini almayı başarmışlardır. 6 ve 7 Ekim savunma kuvvetlerinin tarafından 258 Avusturya-Macaristan asker ve subayın öldürüldüğü Tsazin bölgesinde en uzun direniş sağlanmıştır. Kısa süre sonra 20 Ekim Kladuşa şehrinde bulunan Bosna’nın son direniş kalesi düşmanın eline düşmüştür. Üç ay süren operasyonlarda büyük kayıplar verdikten sonra Avusturya-Macaristan kuvvetleri Bosna Hersek’i işgal etmeyi başarmışlardır.
Avusturya-Macaristan genel kurmayının resmi bilgilerine göre onların birliklerinin 76 savaşlarda 178 subay ve 5020 askerden oluşan kayıpları vardı. Savunma kuvvetlerinin kayıpları halka bildirilmemiştir. Böylece o zamanki Avrupanın en modern ordularından biri olan Avusturya-Macaristan ordusu yaklaşık 300000 asker ve subaya seferber etmek zorunda kalmış, fakat Boşnaklar ciddi bir direniş düzenlemişlerdir. Direnişi ve direnişi düzenleyen insanları küçültmek için Avusturya-Macaristan tarihçileri direniş hareketini Haci Loyo’nun başkaldırı olarak adlandırıyorlardır.